Menu
Your Cart

Sıkça Sorulan Sorular

Bal yaşadığımız coğrafyada nimet olarak adlandırılan bir gıda ve hatta şifa kaynağıdır. Arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın yada salgının arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan bir sıvıdır.

Doğal olan ballar özellikle havanın soğuk olduğu aylarda kristalleşebilir. Bu balın yapısı gereği doğal bir durumdur. Kristalize olan hileli yada bozulmuş olarak adlandırılamaz. Kristalize olan balı bu şekilde tüketebileceğiniz gibi sıcak suyun içinde bir miktar bekleterek (benmari usulü) tüketebilirsiniz. Çiçek türü, balın kimyasal yapısı, polen içeriği ve saklama koşulları gibi etkenler balın kristalize olmasının başlıca nedenlerindendir.

Arılar yaşadıkları bölgedeki çiçeklerden, ağaçlardan nektar alıp işledikleri için ballar da nektarın yoğunluk, aroma ve renk olarak farklıdır. Örneğin portakal çiçeği balı açık sarı ve şeffaf iken kekik balı bulanık bir kehribar renk tonundadır.

Çam balı bir diğer adıyla salgı balı, kendine has reçine tadı ve koyu kahve renginde olup çiçek balına oranla glikoz ve fruktoz oranı daha düşük olduğundan dolayı daha az tatlıdır. Çiçek balına göre mineraller, enzim ve amino asit bakımından daha zengindir.

Gezgin arıcılığın gerekçesi arılara sürekli bir besin kaynağı sağlamaktır. Gezgin arıcı Atalarından aldığı bilgi ile nereye kovan bırakacağını bilir. (Köyceğiz: portakal çiçeği, Isparta: gül ve lavanta, Aydın: hayıt, Marmaris: Çam) dolayısıyla arılar buralardan toplarlar nektarlarını.

Glikoz şurubuna bal aroması ve renklendirici madde katılarak oluşturulan ürünlere sahte bal denir. Bu tip ürünlerin etiket üzerinde kesinlikle bildirilmesi gerekmektedir.

Balın gerçek ve sahte olduğunu anlamanın tek yolu kimyasal analizdir. Tadından, kokusundan, renginden veya fiyatından balın gerçek yada sahte olduğu fark edilemez. 

Türkiye çok zengin endemik bitki örtüsüne ülkelerden biridir, dolayısıyla farklı bölgelerden çok çeşitli aroma ve renge sahip bal sağımı gerçekleşmektedir. 

Balın besleyici faydaları binlerce yıldan beri bilinmektedir. Bal, vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal bileşen içermektedir. Bal temel karbonhidratların kaynağıdır. Bal, bir yemek kaşığında 64 cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi yapmaktadır. Sindirim sistemine katkısından dolayı besinlerin daha iyi emilmesini sağlar.

Balın ana yapısını oluşturan karbonhidratların yanı sıra arıların nektarlardan toplayarak doğal olarak oluşturduğu glikoz ve fruktoz şekerleridir. Vücutta parçalanmadan direk kullanılan bu şekerler balın doğal yapısını oluşturur. 

Propolis arıların iğne yapraklı ağaçlar veya yeşil yaprakların özlerinden elde ettikleri reçine benzeri bir maddedir. Arılar bu maddeyi kovanlarını dış etkenlerden korumak için kullanırlar. Solunum sistemi hastalıklarına, ağız içindeki yaralar ve aftlara, uçuklara, mide-bağırsak rahatsızlıklarına ve kansere karşı iyileştirici etkilerinin olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca yanıklar, pamukçuk yaraları, diyabet ve uçuk için de kullanılır. Şu anda dünyada en bilinen, en güçlü antioksidanlardan biridir. Bileşimi ve yapısı itibariyle insanların üretemediği nadide ve önemli ürünlerden biridir. Yüzyılın doğal ilacı olarak kabul edilmektedir.

Arı poleni, bal arıları tarafından üretilir ve genç arıların besin kaynağıdır. Arı poleni hemen hemen biz insanların beslenmek için ihtiyaç duyduğu tüm besin kaynaklarına sahiptir bu nedenle de dünyadaki “her derdin devası” unvanına sahip olmuştur. Arı poleni protein açısından çok zengindir (yaklaşık %40 protein), amino asitler, vitaminler, B-complex ve folik asit arı poleni içinde bulunan faydalı maddelerden sadece bir kaçı.Arı poleni nasıl yapılır diye sorabilirsiniz ve bence bunu bilerek tüketmeniz çok önemlidir. Arı Poleni Yapımında 1 çay kaşığı polen için bir arının tam tamına 1 ay içerisinde her gün 8 saat çalışması gerekir. Her bir polen kalıbı içerisinde yaklaşık 2 milyon çiçek poleni içerir, yani bu kadar büyük bir emek harcanarak toplanılan Arı Polenlerini doğru kullanmak gerekir.

Karakovan balı doğal ilkel kütük kovanlarda suni bal mumu takılmadan arıların kendi mum salgıları ile yapmış olduğu bala karakovan balı denilmektedir. Dalak bal olarak da adlandırılır.

Bal arıları üretmiş oldukları balları kovan içerisindeki peteklere depolarlar. Arıların petek içerisine depoladıkları balın petekler ile birlikte satılmasına petekli bal denir. Petekli balların üzerindeki sır tabakası kaldırıldıktan sonra santrifüj yöntemiyle balın süzülmesiyle elde edilen ballara ise süzme bal denir. 

Uçucu yağlar, bitkilerden veya bitkisel droglardan çeşitli yöntemlerle elde edilen, oda sıcaklığında sıvı olan, kristalleşebilen, keskin kokulu ve su buharı ile sürüklenebilen yağımsı karışımlardır. Uçucu yağlar bakımından zengin olan birçok aromatik, kokulu veya ıtri bitkilerin kokuları da içerdiği etken maddelerden (uçucu yağ) kaynaklanmaktadır. Bu yağlar açıkta bırakıldığında oda sıcaklığın da buharlaşabildiklerinden dolayı uçucu yağ ya da eterik yağ ismini almışlardır. Bazı uçucu yağlar gerçekten de çok hoş kokuludur bazen bu yağlara esans da denilmektedir. Yağ ismini ise su ile karışmadığından alır. Uçucu yağ taşıyan bitkiler daha çok sıcak iklim bölgelerinde yetişir. Özellikle ülkemizi de içine alan Ege ve Akdeniz bölgesi bu bitkiler bakımından en zengin bölgelerden biridir. Uçucu yağlar pahalı olup, dayanıklı değillerdir. Işık ve ısıdan uzak renkli cam şişelerde saklanmalıdır.

Aromaterapi, bitkilerde bulunan uçucu yağlarla yapılan tedavi sistemine verilen addır.